Adli entomolojik incelemede ceset konumunun etkisi oldukça büyüktür. Ölümden haftalar, aylar ya da daha uzun süre sonra bulunan böcek kanatları ölüm zamanının belirlenmesinde kullanılabilecek tek metottur.
Böcekler dikkate değer bir şekilde ceset üzerinde kolonize olmaktadırlar, bazı türler ölümden oldukça kısa bir süre sonra cesede yönelirler, bazıları aktif çürüme aşamasında gözlenirler ve bazıları ise deri ve kemikler kuruduğu zaman cesede yönelirler. Böcekler ceset kendileri için çekici olmadığı zaman kalıntılar üzerinde kolonize olmazlar. Bu tarz durumlarda ise ceset konum etkisinin netleşmesi için daha fazla çalışmaya gerek görülmektedir.
Böcekler kalıntılardan göç ettikleri zaman daha önce orda bulundukları hakkında önemli kalıntılar bırakırlar. Bunların arsında en önemlileri son larval derileri boş pupa kılıfları ve koruyucu membranlarıdır. Bu arada ceset kalıntılarının kendisi de önemli bir kanıttır, bazı türler kalıntıları terk ettiğinde diğer grupların kolonize olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle adli entomolog cesede ulaştığı zaman sadece ceset üzerinde bulunan böcekleri toplamayacak daha önce kolonize olmuş ve göç etmiş böceklerin kanıtlarını da toplayacaktır.
Aynı zaman da normalde orda olması beklenen fakat bulunmayan türleri de not etmelidir, bu bilgi sayesinde doğru bir şekilde ölüm zamanı belirlenebilir ancak mevsim, coğrafik bölge, habitat ve güneş ışığı gibi birçok faktör göz önüne alınmalıdır.
Yazı içeriğinde neler var?
Bazı böcek türleri hem kent hem de kırsal bölgeler de bulunurken bazıları sadece biri için spesifik olmaktadır. En erken kolonize olan yapışkan sinekler hem kent hem de kırsal alanlarda yayılış gösterirler ve her iki bölge için ortak türlerdir. Bu sinekler adli çalışmalar da ceset üzerinde bulunabilecek belirli türler sayesinde kentten kasabaya ya da kasabadan kente cesedin taşınıp taşınmadığı hakkında bilgi verebilir. Ancak adli entomoloğun yeterince bilgiye sahip olması gerekir ve ceset konum etkisinin yarattığı farkları çok ciddi inceleyebilmesi gerekir çünkü birçok tür her iki habitatta da yayılış gösterirken yalnızca birkaç tür özel habitat tercihine sahiptir.
İngiltere de yapılan araştırma sonuçlarına göre P. terraenovae ve C. vomitoria yalnızca kırsal kesimlerde, P. sericata yalnızca kentsel alanlarda rapor edilmiştir. Diğer birçok tür ise her iki habitatta da toplanabilmiştir. Türlerin habitat tercihini bölgelere göre de değişiklik gösterebileceği unutulmamalıdır.
Kırsal kesimde yayılış gösteren yapışkan sinekler doğal hayvan cesetleri üzerinde hayatını devam ettirirken kentsel alanlarda bulunan yapışkan sinekler insanlar tarafından atılan çöplerle beslenirler. İnsanlar tarafından yaşam alanlarının genişletilmesi, kırsal alanların eğlence ve parklar olarak açılması çok düşük ihtimallide olsa kırsal alanda yaşayan türlerin kentlere ve kentlerde yayılış gösteren türlerinde kırsal alanlara dağılmalarına neden olabilmektedir. Bu nedenle bu nedenle adli çalışmalar da yanılgıya düşmemek için türlerin yayılışları hakkındaki bilgiler sıklıkla güncellenmelidir.
Genellikle kapalı bir bina içerisindeki ceset üzerinde böceklerin kolonize olmayacaklarına inanılır. Ancak böcekler açık alanlarda olduğu kadar kolay bir şekilde kapalı alanlardaki cesetler üzerinde de kolonize olabilirler. Böceklerin cesede ulaşması bazı türlerle ve binanın dışarıya olan açıklıklarıyla sınırlıdır. Ceset konum etkisinin saptanması güç bir alan olarak nitelendirilebilir.
Yapışkan sinekler kapalı mekanlar da uzun süre yaşamını devam ettirebildiği gibi binaların içine de kolaylıkla girebilirler. Avrupa da yapılan 5 yıllık bir araştırma da P. selicata ve P. regina kapalı mekanlar da bulunan kurbanlar üzerinde yaygın bir şekilde toplanırken C. vicina ve C. terraenovae nadir olarak toplanmış, P. terraenovae, E. latifrons ve C. vomitoria ise kapalı mekanlarda hiç toplanmamıştır. Piophila spp, Hydrotaea spp, Thanatophilus lapponicus ve Necrophilus hydrophiloides gibi türler de çok nadir olsa da kapalı mekanlardaki cesetler üzerinden toplanmışlardır.
Kapalı ve açık mekanlarda 36 ceset üzerinden toplanan böcekler karşılaştırıldığında kapalı mekanda bulunan cesetler üzerindeki sinek larvaların da ve açık mekan da bulunan ceset üzerindeki Coleopterler de büyük çeşitlilik gözlenmiştir. Ceset konum etkisi açısından değerlendirmenin güç olduğu durumlara örnek olarak, bazı türler kapalı mekanlarda görülmezken bazı türler de açık mekanlarda toplanamamıştır. Bu sayede bazı durumlarda ölümün kapalı veya açık mekanlarda gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemede indikatör türler kullanılabilinir. Çok nadirde olsa türlerin kapalı ya da açık mekanlarda yayılış göstermeleri coğrafik bölgelere göre değişiklik gösterebilmektedir. Bu durum adli çalışmalarda göz önünde bulundurulmalıdır.
Gömülmüş cesetler üzerinde de böcekler kolonize olabilmektedir. Ceset konum etkisinin kolayca görülebileceği bir etki türüdür. Ancak gömülme böceklerin kalıntılara ulaşma süresini, kolonizasyon zincirini, tür çeşitliliğini ve çürüme oranını cesedin gömüldüğü derinlik kadar, ölümden sonra gömülmeden önce geçen süre ölümden sonra cesede zarar verilip verilmediği, toprak çeşidi ve coğrafik bölge de böceklerin kolonizasyonu üzerine etkilidir.
Gömülmüş cesetler üzerine böceklerin kolonizasyonu birçok çalışmada araştırılmıştır. Fakat birçoğu insan cesedi üzerinde gerçekleştirilmediğinden çok fazla sonuç elde edilememiştir. Gömülmüş yavru domuzlar üzerine yapılmış bir araştırmada birkaç türün gömülmüş leş üzerine ulaşabildiğini ancak çürümenin oldukça yavaş ilerlemesi nedeniyle tür sayısının çok az olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar bu çalışmada leşler fazla derine gömülmemiş ve böceklerin ulaşmasına imkan sağlanmışsa da bu çalışma birçok araştırma için temsili niteliktedir.
1995 ve 1996 yıllarında gömülmüş domuz cesetleri üzerine bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmada cesetler yaz döneminde ormanlık alanda bulunan iki farklı biyojeoklimatik zona gömülmüştür. Bazı cesetler 48 saat bekletildikten sonra bazıları öldürüldükten sonra parçalanarak bazıları da ölür ölmez zarar vermeden gömülmüştür. Ceset konum etkisinin net bir şekilde ön izlenebileceği bu çalışma sonuçlarına göre ev sinekleri gömülen cesetlerde gömülmeyenlere oranla daha yoğun bir şekilde gözlenmiştir.
Diğer taraftan bazı calliphorid türleri kalıntılar üzerinde kolonize olsa da kurtçuk yığınları gözlenememiş ve ceset üzerindeki gelişim sınırlı kalmıştır, ceset konum etkisinin netleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.
Coğrafik bölgeler arasındaki farklılığa bağlı olarak cesetler üzerinden toplanan türlerde farklılık göstermiştir. Böceklerin ceset üzerindeki kolonizasyonu ceset gömüldüğü zaman iki ya da daha fazla hafta süreyle geçikmektedir. Ancak ceset ölümden sonra 48 saat bekletilip gömüldüğü zaman calliphoridler tarafından kolonizasyon oluşturulmaktadır. Bu cesetlerdeki kolonizasyon ceset açıkta bırakıldığı zaman meydana gelen değişimler sayesinde sağlanmaktadır.
Şekil: Elbise giyilmiş domuz leşleri a. Toprak üzerinde bırakılmış leş, ölümden 2 hafta sonra, b. Toprağa birkaç cm gömülmüş ceset, ölümden 2 hafta sonra, c. ve d. 6 hafta sonra
Cesedin gömüldüğü derinlik böceklerin kolonizasyonu ve çürüme üzerinde bir etkiye sahiptir. Ceset konum etkisi açısından net bir fark yaratır ancak derinliğin biyolojik etkisi tam olarak araştırılmamıştır. Bazı kayıtlara göre ceset böcekleri yüzeyden birkaç cm den fazla derinlikteki kalıntılara ulaşamazlar. Ancak Avrupa’da yapılan bir çalışmada hem ergin hem de larva ceset böcekleri yaklaşık olarak 30 cm derinlikteki ceset üzerinden toplanmıştır.