Yazı içeriğinde neler var?
Kanatlar böcekler için en karakteristik organdır ve çok çeşitli kanat tipleri bulunmaktadır. Kanat damarlanmaları ise birçok böcek grubunda taksonomik karakter olarak kullanılmaktadır. İlkel böcek gruplarında (Apterygota), kanatlar primer olarak gelişmemiştir. İleri böcek gruplarında ise (Pterygota), kanatlar her zaman bulunur. Bununla beraber kanatlar bazı eşeylerde sekonder olarak (sonradan) kaybolmuş olabilir.
Kanatlar, thoraxın yanlarından uzanan deri kıvrımlarıdır. Bunlar kendilerine ait kaslı yapılarının olmaması ve eklemlerinin bulunmaması nedeniyle, gerçek ekstremiteler olarak kabul edilmezler. Kanatlar ancak böcek erginleştiğinde tam manasıyla gelişir.
Kanat içerisinde vücuttan uzanan trake boruları ve ayrıca bir miktar kan sıvısı da bulunur. Trake’ler kanat içerisinde kanat damarları adını alır. Kanat damarları, gruplara göre çok değişik yapılar gösterir. Bu yapılar sınıflandırmada büyük önem taşır. Prothorax’tan çıkan kanat çifti tegula adını alır ki bu yapılar körelmiş, kısa kitin parçalar olup harekete katılmaz.
Esas kanatlar ön ve arka kanatlar olup birer çifttir, ön kanatlar meso, arka kanatlar ise metathorax segmentlerinin yanlarından çıkarlar.
Dipter’lerde arka kanatlar körelmiş, kısa zarsı uzantılar halindedir. Buna halter adı verilir. Ön kanatlar genel olarak arka kanadı örter. Kanatlar çoğunlukla zarsı yapıdadır. Ancak bazı gruplarda ön kanatlar kitinleşmiş, dolayısıyla kalınlaşmıştır. Orthopter’lerde kalınlaşan ön kanatlar tegmina, Coleopterlerde ise elitra adını alır. Heteropterlerde ön kanatlar iki farklı bölge halinde gelişmiştir.
Bir kanatta çeşitli bölgeler değişik şekilde isimlendirilir.
Ön ve arka kanatlarda costa, termen, dorsum, apex, anal, discal, postdiscal, marginal, submarginal bölgeler bulunur. Kanat damarları kanat kaidesinden çıkarak boyuna uzanır. Boyuna uzanan temel damarlar costa, subcosta, radius, media, cubitus, analis‘tir. Costa ve subcosta tek başına uzanır. Radius en fazla 5 dallı, Media 4 dallı, Cubitus ise 2 veya 3 dallı olabilir. Analis ise tek başına uzanan 2 veya 3 damar halindedir. Kanatlarda ayrıca enine uzanan az veya çok sayıda sekonder damarlar da bulunur.
İlkel gruplarda daha çok sayıda olan bu damarlar, boyuna damarlarla birlikte hücre (cell) adı verilen odacıkları oluştururlar. Hücre sayısı bazen bir kanatta binlerce olabilir. Buna karşılık kelebeklerde sadece bir hücre vardır. Hücreler bazı bölgelerde pigment birikimi ile de renklenirler ve özel olarak isimlendirilirler (pterostigma). Bu yapılar özellikle bazı Odonat’larda taksonomik karakter olarak kullanılır.
Kanat yüzeyi çıplak olabileceği gibi tüy, kıl, pul gibi özel yapılarla da kaplı olabilir. Bu yapılar bazen takımlar için dahi karakteristiktir. Nitekim pullar Lepidoptera, kıllar ise Trichoptera takımlarına özgüdür. Kanatlar serbest yaşayan böcek gruplarında genellikle iyi gelişmiş hareket organlarıdır. Buna karşılık, parazit gruplarda kanatlar sonradan körelmiştir.
Phthiraptera, Siphonaptera gibi ektoparazit takımlarda kanatlar sekonder olarak kaybolmuştur. Sosyal yaşayan bazı böceklerde ise belirli hayat dönemlerinde kanatlar ortaya çıkar. Karıncalarda erkek ve dişilerde sadece çiftleşme döneminde kanatlar görülür. Kanatlar uçuş sırasında havada 8 işareti çizecek şekilde hareket ettirilir. Uçuşa bazı gruplarda her iki çift, bazılarında ise sadece ön kanat çifti katılır. Bu takdirde arka kanatlar uçuşa dümen vazifesi görerek katılır.
Kanatların saniyede çırpılma sayısı da gruplara göre değişir. Literatüre göre bazı kelebeklerde saniyede 9, balarısında 190, ev sineğinde ise 300 defa kanat çırpılır. Kanatlar böceklerin hareketini sağlaması açısından büyük yarar sağlarsa da hareket, aynı zamanda hava cereyanlarıyla da önemli ölçüde gerçekleştirilir.
Buna karşılık kanatlar, böceklerin düşmanlarından kaçışını kolaylaştırması yönünden de çok gereklidir.