Adli önemi olan böcek larvaları nasıl yetiştirilir?
Adli açıdan önemli olan birçok sineğin laboratuvarda birkaç farklı besin ortamında kolaylıkla yetiştirilebilir. Genellikle çeşitli boyutlarda kesilmiş et, tavuk ya da sakatat kullanılmaktadır, fakat suni diyetlerde başarılı sonuçlar verebilmektedir.
Yazı içeriğinde neler var?
Böcek larvalarının yetiştirilmesi
Özellikle kurutulmuş kedi mamaları olmak üzere suni besinler kolay bulunup, kullanılabilmeleri ve bir miktarda olsa gelişimi hızlandırmaları nedeniyle yaygın bir şekilde tercih edilmektedirler. Ancak bu tip besinlerin adli araştırmalarda ölüm sonrası geçen sürenin tahmininde Calliphoridae türleri için kullanılmaması tavsiye edilmektedir. Bu tip besinler larvaların gelişimini hızlandırmakla beraber pupa ve erginlerin boyutları üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle adli araştırmalarda larvalar yalnızca hayvan dokuları üzerinde yetiştirilmelidir.
Bakınız: Ceset kaldırılmadan önce veri toplanması neden önemlidir?
Adli entomoloji laboratuvarlarında larvaların yetiştirilmesi için ucuz olması ve kolay elde edilmesi nedeniyle genellikle sığır karaciğeri kullanılmaktadır, sığır karaciğeri çürüme sırasında sıvılaşmaması ve normal gelişim üzerine çok fazla etki etmemesi nedeniyle adli çalışmalarda başarılı sonuçlar vermektedir.
Tavuk eti de gelişme üzerinde başarılı sonuçlar vermektedir. Fakat çürüme sırasında dokulardaki yağlar erimekte, dokular sıvılaşmaktadır. Dokuların sıvılaşması bazı türlerin larvalarının gelişimlerini durdurabilmektedir. Ayrıca laboratuvarın temizliği de zorlaşmaktadır. Bu nedenle sığır eti ve karaciğerinin kullanılması tavsiye edilmektedir.
Böcek larvaları Yetiştirme Konteynırları
Adli araştırmalar sırasında canlı olarak olay yerinden toplanan sinek larvaları mümkün olan en kısa zamanda yetiştirme ortamına alınmalıdır.
Uygun bir şekilde toplanıp laboratuvara getirilen örneklerin her biri küçük plastik konteynerler içerisine alınır ve yaklaşık olarak 150gr. et ya da sığır karaciğeri eklenir. Eğer ihtiyaç duyulursa örnekler belirli periyotlarda 3-6oC arasında buzdolabında tutulabilir. Bu işlem hem gece-gündüz periyodunun sağlanması için hem de bakterilerin üremesini azaltmak için uygulanmaktadır.
Laboratuvarda yetiştirilme sırasında her bir larva konteyneri akvaryum tabanının ortasına yerleştirilir ve üzerleri 0,5mm gözenekli tül vb. ile kapatılır.
Her bir kutu içerisinde 75 ila 150 arasında larva rahatlıkla yetiştirilebilir (yoğurt kapları da kullanılabilir). Kısa kenarları olan konteynerler larvaların besin kaynağından uzaklaşmalarını engeller, fakat larvaların göçünü engellemeyecek boyutlarda olmalıdırlar. Genellikle kapak kullanılmasına gerek yoktur ve tavsiye edilmez, ancak sürekli ve yeterli besin kaynağı sağlanmalıdır.
Eğer bir kapak kullanılmışsa konteyner çok iyi havalandırılmalı ve kapak larval göç başladığı zaman çıkarılmalıdır.
Yetiştirme konteynerinde kapak bulunması normal göç davranışını sınırlayarak ve hava girişini çok fazla engelleyerek gelişmekte olan larvalar için öldürücü olabilir. Konteyner içindeki larvalar ölmese bile göçleri engellendiğinden pupa evresine giremezler, buda gelişim süresinin belirlenmesinde hataya yol açar.
Calliphora vomitoria, Adli Entomoloji açısından önemli sinek türleri
Göç zamanı gelmiş larvalar ya da açılmak üzere olan pupalar geciktirilir ya da engellenirse birçok türün ölebileceği ya da anormal gelişimlerin gözleneceği unutulmamalıdır.
Diğer taraftan bazı türler, örneğin; Chrysomyia rufifacies ve Syntheslamyia nudiseta, özel çevre koşullarında pupa evresine geçebilmektedir. Bu davranışları nedeniyle her zaman yetiştirme ortamında pamuklu elbiseler bulundurulmalıdır, ayrıca olay yerinde inceleme yapılırken elbiselerin iç taraflarına yönelecekleri de unutulmamalıdır.
Cochliomyia macellaria gibi türler ise yaşam ortamlarından pupasyondan önce alınırlarsa, büyük ihtimalle öleceklerdir Bu nedenle olay yerinde inaktif larvalar görülmüşse pupasyon öncesi safhada olabilecekleri göz önüne alınarak toplamadan önce not edilmeli, teşhisleri yapılmalıdır.
Daha sonra bulundukları ortamla birlikte yetiştirme kaplarına alınmalıdırlar. Ayrıca farklı türler farklı bölgelerde pupal evreye geçmeyi tercih edeceklerinden cesetle temas eden tüm yüzeylerin incelenmesi gerekmektedir.
Yetiştirme protokollerinin yanlış uygulanması sonucu larval gelişimde meydana gelebilecek yavaşlama veya gerileme ölüm sonrası geçen sürenin tahmininde hata oluşabilir, bu nedenle adli araştırmalarda, her aşamada son derece dikkatli olunmalıdır. Bu hata olasılığını en aza indirmek için larvaların doğal göçüne imkan sağlayan açık konteynerler kullanılmalıdır.
Böcek larvası yetiştirme sırasında larval gelişimin gözlenmesi
Larvalar yetiştirilme kaplarına yerleştirilip, besin kaynağına ulaştıkları zaman hızla beslenmeye başlarlar. Bu süreç pupa öncesi safhaya veya larval göçe kadar devam eder.
Dönem içerisinde her gün bir miktar besin ortama eklenmeli ve günlük olarak birkaç larva örneği gelişimin farklı aşamalarının kayıtlarının tutulması ve örneklemesi amacı ile saklama solüsyonları içerisine alınarak öldürülmelidir. Ayrıca larval davranışlar, zaman, korunma davranışları gibi gelişimin detaylı kayıtları tutulmalıdır. Yetiştirme süresince günlük olarak saklama solüsyonuna alınacak örneklerin sayısı toplanan örneklerin popülasyon büyüklüğüne bağlıdır. Unutulmamalıdır ki en azından birkaç tane yetiştirilmiş ergin bireyin bulunması, düzinelerce korunmuş larvanın olmasından daha önemlidir.
Kurtçukların düzgün bir şekilde korunması analiz aşamasının ve değerlendirmenin en önemli parçasıdır, bu nedenle çok dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Sinek larvası birkaç farklı metotla saklanabilir. Bu metotların birçoğu iyi sonuç verebilmektedir. Ancak adli entomoloğun çeşitli boyutlardaki larvalar için vücut yapısında bir değişime neden olmada hangi metodun kullanılabileceğini iyi bilmesi gerekmektedir.
Diptera takımında yer alan sineklerin gelişim özellikleri, larva ve pup evrelerine genel bir bakış..
Genel olarak larvanın saklamak amacıyla alkol solüsyonu içine alınmadan önce fiksasyonunun yapılması tavsiye edilmektedir. Fiksasyon yapılarak larva vücudunun tüm segmentlerinin açılması sağlanır, böylelikle analiz için en uygun yapı kazandırılmış olur. Larvaların fiksasyonu Kahle solüsyonu (KAA) içinde bekletilerek ya da su içerisinde kaynatılarak yapılabilir.
Eğer bir fiksatif solüsyonu kullanılmışsa, larvalar bu solüsyonda 12 saatten fazla tutulmamalıdır, daha sonra %80’lik alkol içerisine alınmalıdır. Aksi takdirde larvalar aşırı derecede sertleşip kırılgan bir yapı alır ve taksonomik karakterleri bozulabilir. Bu durum entomoloğun çalışmasını zorlaştırır. Bu nedenle en etkili ve kullanışlı metot larvaların kaynatılmasıdır.
Olay yerinde larvalar kaynatılamayacağı için öncelikle %40-50’lik alkol içine alınmalı daha sonra mümkün olan en kısa sürede alkolden alınıp kaynatılmalıdır.
Kaynatma sırasında larva normal boyutundan %10 daha uzun olabilmektedir.
Adli entomolog çalışmaları sırasında bu durumu göz önünde bulundurmalıdır. Çalışmaya başlamadan önce saklama ve fiksasyon için bir yöntem seçilmeli ve tüm örneklerde aynı metot doğru bir şekilde uygulanmalıdır.
Böcek larva Yığınlarının Yetiştirilmesinde Karşılaşılan Problemler
Çok fazla sayıda böcek larvası yetiştiriliyorsa örneklerin belirli sayıda guruplar halinde birbirlerinden ayrılmaları çok önemlidir. Bu en basit şekilde aynı akvaryum içerisinde birden fazla konteynerin yerleştirilmesiyle sağlanabilir. Ancak bu uygulamada en önemli aşama larval besin oranının tam olarak sağlanabilmesidir.
Eğer besin oranından fazla larva bulunursa metabolik gelişim ortam sıcaklığına uyum sağlayamayacak ve sonuçta bir şekilde gelişim yavaşlayacaktır. Besin kaynağının çok fazla olması laboratuvarın çok daha fazla kirlenmesine ve istenmeyen kokuların oluşmasına neden olur.
Böcek larvalarının yetiştirilmesinde diğer önemli bir unsur etrafı larvalarla kaplı besin kaynağının iç kısmında sıcaklığın artmasıdır. Bu sıcaklık artışı larvaların besin tüketimini ve gelişimlerini hızlandırabilir. Bu nedenle besin kaynağına yerleştirilecek bir sıcaklık probu ile ısı artışı kontrol edilmelidir.
Herhangi bir artış gözlenirse not edilmeli ve gelişimin değerlendirilmesi sırasında göz önüne alınmalıdır.
Larval gelişim sırasında göç ve hareket faaliyetleri
Beslenme dönemi tamamlandıktan sonra, prepupasyon evresindeki pupalar besin kaynağını terk ederek yetiştirme kaplarından dışarı çıkarlar. Bu olay larval göç olarak bilinir. Göç eden sinek larvaları yetiştirme kaplarına ve akvaryum camlarına kolaylıkla tırmanabildiklerinden kaçarak laboratuvara yayılabilirler.
Birçok larva da doğal olarak pupal evreye geçebilmek için kendini toprağa gömme eğilimi vardır. Bu nedenle yetiştirme akvaryumunun tabanında kullanılacak toprak larvalar için uygun yapıda olmalıdır. Böcek larvaları kendileri için uygun yeri buldukları zaman çok kalabalık olmazlarsa ve rahatsız edilmezlerse göç etmeye devam etmezler.
Kendi doğal davranışları sonucu göç etmeleri sağlanan ve toprağa giren larvaların pupa evresini geciktirecek herhangi bir etki olmamalıdır. Bu araştırma sonuçlarında hataya yol açacaktır.
Akvaryum tabanına inen böcek larvaları, toprak üzerinde sindirim sistemlerini tamamen boşaltırlar, vücut uzunlukları azalmaya başlar ve 24-72 saat içerisinde hareketsiz hale geçerler.
Tamamen hareketsiz hale gelmeden önce son derilerini atarlar ve renkleri yavaş yavaş koyu kahverengi ve siyaha dönüşür. Göç tamamlandıktan sonra iki gün içerisinde pupa evresi başlar.
Pupa evresinde özellikle ilk günlerde kabuk ince olacağından dokunulmamalıdır. Göç başladıktan sonra, pupa evresine kadar günlük örnekler toplanmalı, saklanmalı ve etiketlenmelidir.
Pupalar gömülü oldukları topraktan alınarak özel kafeslere koyulabilir ve erginlerin çıkışı yakından takip edilebilir. Bu kafesler sık sık kontrol edilmeli pupadan çıkan erginler toplanmalı, kayıtları tutulmalı, teşhisleri yapılmalı ve etiketlenerek saklanmalıdır.
Larval dönem sonrası erginlerin çıkışı
Erginler pupadan çıkacağı zaman başlarında ‘Ptilinum’ adı verilen kolon benzeri bir organ gelişir. Bu organın şişmesi sonucu pupanın uç kısmı kapak gibi açılır ve birey ayaklarını kullanarak pupa kılıfından yukarı doğru çıkar.
Pupadan yeni çıkmış ergin bireyler pupa içindeki gibi görünürler. Bu halleriyle sinekten çok örümceğe benzerler. Vücutları açık gri renklidir ve kısa olan kanatları tam olarak genişlememiştir. Pupadan çıkış tamamlandıktan kısa süre sonra, kanatları genişleyip uzar ve kurur. Ancak metalik mavi-yeşil vücut rengi henüz oluşmamıştır.
Laboratuvar koşullarında ergin bireyler karakteristik ergin görünüşüne 8 ila 24 saat içerisinde kavuşurlar.
Ergin görünümünü aldıktan sonra örnekler öldürme kaplarına ya da saklama solüsyonları içerisine alınabilirler. Ancak normal görünümüne ulaştıktan sonra bile bir süre kutikulaları tam olarak kuruyup sertleşmemiş olabilir. Bu nedenle örneklerle temas sırasında dikkatli olunmalıdır. Aksi takdirde tahrip olabilirler.
Laboratuvarda yetiştirilen erginlerin yeterli sayıda örneği öldürülüp iğnelenmelidir.
Koruma amacıyla örnekler %80’lik alkol içine de alınabilir. Ancak alkol taksonomik açıdan önemli karakterlerin, örneğin vücut rengi ve kıllanma yapıları gibi, bozulmasına neden olacaktır. Bu nedenle yeterli sayıda temsili örnek kurutulup etiketlendikten sonra kalan örnekler saklama solüsyonuna alınarak etiketlenebilir.
Eğer iğneleme imkanı yoksa ve teşhisleri başka araştırmacılar tarafından yapılacaksa ergin örnekler kısa süreliğine dondurulabilir.
Tüm örneklerin pupasyon tarihi ve saati, ayrıca ergin bireyin çıkış tarihi ve saati laboratuvar kayıtlarına mutlaka yazılmalıdır. Aynı bilgiler, iğnelenmiş ve alkole alınmış örneklerin etiketlerine de yazılmalıdır.
Yazı kaynağı olarak üniversite ders notları için düzenlediğim “Adli Entomoloji” ders notlarından derleme yapıldı, teşekkürler.